Blog

Kiralık Araç Sektöründe Suç Oranlarının Artışı ve Çözüm Önerileri

Kiralık Araç Sektöründe Suç Oranları Artıyor

Kiralık Araç Sektöründe Suç Oranları Artıyor

Kiralık araç sektörü, son yıllarda suç örgütlerinin hedefi haline gelmiş durumda. Araç kiralama süreçlerinde yaşanan hırsızlıklar nedeniyle on binlerce araç kaybolmakta ve bu durum otomobil sektörünü yasadışı maddeler, insan kaçakçılığı ve korsan taksicilik gibi suçların odağı haline getirmektedir. Bu durum, sektörde milyarlarca liralık maddi zarara yol açmakta ve araç kiralama şirketlerini ciddi şekilde mağdur etmektedir.

Türkiye genelinde 22 bin araç kiralama firması, toplamda bir milyon araca sahip fili ile hizmet vermektedir. Geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda 857 bin araç kiralanarak rekor kırılırken, bu rakamın yarısını bireysel kiralamalar oluşturmaktadır. Ancak bireysel kiralamalarda suç oranlarının artışı dikkat çekmektedir.

HDY Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hidayet Yıldırım, HDY Everyday markalarıyla kiralık araç hizmeti sunan firma olarak, suç oranlarının özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde yoğunlaştığını belirtiyor. Yıldırım, “Sektörün en büyük sorunu çalıntı araçlardır. Kiraladıkları araçları çalıp parçaladıktan sonra satan suçlular, 2016 yılında bir kişi tarafından 80 ayrı firmadan 80 araç kiralanarak çalındığı gibi olaylara imza atabiliyor. Bu araçlar ya Suriye ve Irak’a kaçırılmakta ya da parça parça satılmaktadır. Bu nedenle binlerce araç kaybolmakta ve biz de beş aracımızı kaybettik. Bu durum sektörümüze milyarlarca lira zarar vermektedir,” diye ifade etti.

Yasal Açıklar ve Takipsizlik Sorunu

Konu Takipsizlikle İlgili Sorunlar

Yıldırım, mevcut yasal açıkların suçlular için büyük bir fırsat sunduğuna dikkat çekti. “Çalınan araçlar için ‘çalıntı’ kaydı bile yaptıramıyoruz. Savcılar, ‘ticari ilişki var’ diyerek takipsizlik kararı veriyor. Sadece çalıntı araçlar değil, aynı zamanda yasaklı maddeler ve insan kaçakçılığı da bu sektörde yaşanmaktadır. Mültecileri Edirne’den yurtdışına çıkarmak için kiralama sistemini kullanıyorlar. Bu sebeple, bizim de 12 aracımız bağlandı. Bir aracın değeri 1,5 milyon lira. Bu durum, milli servetimizi tehdit ediyor. Eğer bir araç 12 ayın altında kiralanıyorsa, sorumluluk firmaya, 12 ayın üzerinde ise kiracıya aittir. Ancak 12 aylık sınırın kaldırılması kesin bir çözüm sunabilirken, bu konu bir türlü çözülemiyor. Ayrıca, kazalar da ayrı bir sorun. Kazayı yapan kullanıcı olmasına rağmen, tazminatı biz ödüyoruz,” dedi. Yıldırım, bazı kullanıcıların kısa dönemli kiralamalarla korsan taksicilik yaptığını da vurguladı.

KABİS Sistemi ve Yeni Düzenlemeler

KABİS’in Rolü

Yıldırım, çalıntı araçlardaki temel sorunun, bir kişinin kaç aracı kiraladığını bilememekten kaynaklandığını ifade etti. “Ancak Emniyet Genel Müdürlüğü, KABİS sistemi üzerinden bir kişinin kaç araç kiraladığını takip edebilir hale geldi. Tıpkı bir otele girdiğinizde bilgilerinizin Emniyet’e gitmesi gibi, araç kiralama işlemlerinde de bu bilgiler ilgili birimlere aktarılmaktadır. Bu konuda tam altı yıldır mücadele verdik. Komisyonlar kuruluyor, tartışmalar yapılıyor fakat her defasında KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) engeline takılıyordu. Nihayet, bu konuda yeni bir kanun geçtiğimiz hafta yürürlüğe girdi. Artık kiralık araç firmaları, KABİS üzerinden bir kişinin aynı anda kaç aracı kiraladığını görebilecek. Bu sayede, birçok kişiye ‘Bir araç zaten kiralamışsınız, ikincisini neden kiralıyorsunuz?’ diyebileceğiz,” diyerek umut dolu bir geleceğe işaret etti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu